Kuala Lumpur a tatile geldiniz, gezdiniz gördünüz , Chinatown da alışverişinizi yaptınız sıra geldi Asyanın o güzel yemeklerini tatmaya. hemen Chinatown paralel sokağı olan Penang Batur, sokak satıcılarıyla Malezya mutfağının en güzel örneklerini görebileceğiniz bir yer. Sokakta ağır baharat kokuları arasında ilerlediniz ve bunların hiçbiri benim damak zevkime uygun değil, en iyisi ben bir Mc Donald’s bulayım diyerek dönmeye mi kalktınız hemen durun ve sokağın sonuna kadar ilerlemeyi göze alın. Çünkü sizi orada tanıdık tatlar hatta daha fazlası karşılayacak. Bir kere sokak tam bitti dediğiniz yerde sol taraftan Abdullah tüm nezaketiyle sizi içeri davet edecek, sizde benim gibi bu zarif çağrıya hayır diyemeyecek ve Arebesk exprese hadi bir şeyler içelim bari diyerek oturup sonrada tatiliniz boyunca müdavimi olacaksınız. Bir kere ben zaten bu yemekleri tanıyorum demeyin mutlaka deneyin.
Türklerin yaptığı şeklinden bambaşka. Hele bir Babaganusu deneyin, tarifini isteyeceksiniz Loai. (O bana tarifini vermeye hatta nasıl yaptığını videoya çekerek göndereceğine söz verdi.) Mekanin Sokağa bakan bar kısmına oturup hem birseyler yemek, hem sokağı seyretmek büyük keyf ama özellikle akşam saatlerinde ordaysanız size gözleriyle hatta yüreğiyle gülümseyen bir adam selam verecek. İşte o adam Loai. Loai kimmi? Yemekler ve kibar servis elemanları dışında sizi mekana tekrar tekrar getirecek adam. O gerçekten yüreğiyle gülümseyen bir biri. Bir kere çok zarif, gönlü geniş kaç kez denemem için ikramlarda bulundu, ödeme isteğimi kesinlikle reddetti. Ailesine çok düşkün hele oğlunu dilinden düşürmüyor. Çok gezmiş, çok görmüş bir Suriyeli olarak Kuala Lumpurda bu düzeni kurabilmek için bayagi bir sıkıntı çekmiş. hayata olumlu yanlariyla bakıyor , Allaha inancı sonsuz, ona sonsuz güveniyor. Kültürlü ve hoșsohbet, hiç bitmesin istiyorsunuz sohbet onun için erstesi gün tekrar ugruyorsunuz. o da sizi işi ne kadar yoğun olursa olsun mahrum etmiyor bundan. Birşey soruyorsunuz sakince huzur içinde anlatıyor , dinletiyor. Aynı fikirde olmasanız bile karşı birşey söylemek gelmiyor içinizden , farklı bir fikirdemisiniz anlatın dinliyor, büyük hoşgörüsü var her fikre herkese karşı . yaşadığı olumsuzluklar hırçın , sabırsız , kinci , olumsuz yapmamış onu. yaşanan herşeyin bir sebebi oldugunu biliyor. İşte bütün bu özellikleri ile hayatta unutulmaycak adamlar hanesine yazıldı tarafimdan. Sadece annesi ona Lulu dermis, bende Lulu demekten alamadim kendimi,ona Lulu ses cikarmadi, sadece gülümsedi her seferinde.
O da bircok Suriyeli gibi ülkesini terketmis , Suriye yasanamayacak bir yer olunca. Kendisi ve ailesi icin yeni ve daha rahat bir hayat kurabilmek icin. Fakat kendisininde dile getidigi gibi Avrupaya , Türkiyeye gidip sosyal yardimlardan yararlanmak yerine, çalışarak didinerek bir hayat kurmus, burda anlattıklarının cok daha fazlası var yasadigi zorlukların. Suriyeliler hakkindaki tüm olumsuz düşüncelerinizi, önyargılarınızı bir kenara bırakın,Birde bu güzel yürekli Suriyeli yi dinleyin.
Olurda Kuala Lumpur a yolunuz düserse, gidin yemeklerinin tadina bakin kendisiyle tanisin, ve o güzel sohbeti aydigi iyi enerjisi ile tatilinize güzellikler katin.
Iste Arabesque Express in Adresi ve Facebook linki.
https://www.facebook.com/arabesquekl/
63, Jalan Sultan, City Centre, 50000 Kuala Lumpur, Wilayah Persekutuan Kuala Lumpur, Malaysia
1 – Bize kendi hikayeni biraz anlatirmisin, neden ve nasıl Kuala Lumpur a geldin?
Benim hikayem gayet basit. Ben bir suriyeliyim, Suudi Arabistanda dogdum ama tüm hayatimi Suriyede sürdürdüm. Kolejden den sonra suriyeye döndüm ve, yesil enerji ilgili bir is kurdum. ve, sonrasinda savas basladi. Ilk önceleri pek bir sorun yoktu, ve simdiye kadar da güvenlik sorun degildi, daha fazla is konusundan sorun yasyorduk , cünkü is yapmak Suriyede artik cok zor olmaya baslamisti. Ithalat ve Ihracatta büyük zorluklar oluyordu. Benim bir ailem var, islerimi yürütemeyince Suriyeden cikma karari aldim. Her nerede benim ve ailem icin iyi bir hayat kurmam mümkünse oraya gitmeliydim.
Ne zaman ve neden Kuala Lumpur a geldigimi sorasan; 5 yil önce buraya geldim cünkü Malezya Sureyililere vizesiz giris hakki taniyan birkac ülkeden biri . Basta Profesyonel Vize (süresiz oturma izni- yada ticaret vizesi ) almak kolay olur diye düsünmüstüm.
2 – Burda yeni bir hayata baslarken senin icin en zor olan sey neydi?
Söyledigim gibi basta Profosyonel vize almak kolay görünüyordu, tipki diger ülkelerde oldugu gibi. Normalde bir sirket kurup, bir yatirimci olarak profissional vize aliyorsun. Burdaki sorun ise bu islemleri kendin yapamaman. ona bir Ajans(araci firma) gerekiyor, o da bütün islemleri yapip senin icin devletin gerekli birimlerine basvaruda bulunuyor. Fakat bu Ajanslarin yüz de sekseni dolandiricidir, onun yüzünden benim dogru yoldan vize alabilmek icin düzgün birini bulmam gerekiyordu ve bu gercekten zordu.Maalesef bende bu yolla dolandirildim .Ilk gittim kisi (isletme icin) Malezyali biriydi, ve benim isletmeme ve optionlarima bakarak sunu önerdi: „Baska bir ülkeye giris – cikis yaparak üc aylik yeni bir Turist vizesi daha alirsin burda kalmak icin yada bitmek üzere olan su anki vizeni uzatacaksin. Böylece gerekli islemleri yapana kadar zaman kazanmis olacaksin.“ Bana Göcmen bürosuna gitmemi söylediler vizemi uzatabilmek icin , ve oraya gittim, yanliz bana o uzaltmayi vermediler, Vizemin bitmesine sadece 2 gün kalmisti. O zaman bende baska ülkeye bir vize almaya denedim, bir cok ülke bize vize vermiyor ama ben Kambocyaya girmeyi deneyecektim.( Kambocya Suriyelilere giriste 3 aylik vize veren ülkelerden biri ). Yanima 3000$ aldim cünkü hava limanda giriste yanimda ne kadar para oldugunu soracaklarini biliyordum. Havalimanina indigimde bana giris yapamayacagimi söylediler. Ben de sordum tabiki;“ Vizem var param var hotel rezervasyonum var neden giris yapamiyorum?“ Ilgilenmediler bile benimle, beni havalimaninda bir büroya gönderdiler. Giris yapamayacagimi söylediklerinde , bana kapiyi acacak seyin ,pasaportumun arasina koyacagim 100$ oldugunu anlamistim. Kambocyaya giremeyince Kuala Lumpur geri döndüm, birseyler yapmak icin sadece iki günüm kalmisti , bende ne yapabilirim diye bir tanidiga sordum. Birini tanidigini, ona belirli bir para verirsem Vizemi uzattiracagini bu uzatma süresindede sirket kurma islerimi halledebilecegimi söyledi. O adama pasaportumu parami verdim ve bun onu ilk ve son görüsüm oldu.
Böylece burada pasaportsuz öylece kalakaldim. Esim ayni seylere maruz kalmasin diye ,her üc ay bir baska ülkeye göndererek Malezyaya 3 aylik turist vizesi ile girmesini sagladim. Bu arada polise sikayette bulundum, yeni pasaport basvurusunda bulundum ve 6 ay burada kaldim.
Pasaportsuz hicbirsey yapmama izin yoktu. Calisamiyordum, sirket kuramiyordum, Malezya disina cikamiyordum, oturdugum yerde para harcayip durdum. Tek iyi tarafi Malezya piyasasini görüp tanimam oldu.Mesala nerede dükkan acilir acilmaz gibi seyler. Pasaportumu alincaya kadar cok iyi bir deneyim oldu bu benim icin. Pasaportumu ve Vizemi alinca, isimi kurdum burda. Iste benim icin en büyük sorun bunlardi. Hic tanimadigin, dilini bilmedigin, bir tek arkadasinin, ailenin olmadigi bir ülkeye gelmek, yasal yollarla burda kalabilmek icin düzgün aracilar bulmak….
3 – Arabesque Express acma fikri nerden dogdu?
Buna karar vermek en kolayiydi. Ben bir Suriyeliyim ve biz yemek yemeye bayiliriz. Bu genel olarak bizim ilk hobimizdir. Her suriyeli iyi yemek yapar. Biz yemek yemeyi de yapmayida cok seviyoruz. Yemek piyasasi disinda pir piyasaya girmek benim icin cok daha zor olurdu cünkü yerel saticilar var ,bunlar büyük saticilar ve onlarin servis sektöründe gereken bilgileri var, oysa bende o bilgi yok. Ben de o vakit düsündüm, severek yapabilecegim is ne olabilir diye. Yemek isinin iyi olacagini düsündüm. Senin gibi güzel kisilerle tanisabiliyorsun, yemek hazirlamak konusunda bircok yeni sey deneyebilir, ögrenebilirsin . O zaman bir Suriye restaurant acmaya karar vedim, cünkü suriyeli mutfagina genellikle haksizlik ediliyor,Lübnan mutfagina benzedigi icin. Sadece Suriye mutfagina ait olan yemekler bile Lübnan mutfagi diye geciyor.Iste o zaman kararim dahada kesinlesti. Evet tam bir Suriye restaurani acmaliyim ve bizim orjinal geleneksel tarifelerimizi en güzel haliyle dünyaya sunmaliyim. Biz Franchising ile yüriyen bir dünyada yasiyoruz artik, ben de bu formata uygun , gelistirebilecek bir konsept kurdum ve iyi yaptigimi umuyorum.
4 – Peki burada mutlumusun?
Evet tabiki mutluyum, sevdigim isi yapiyorum ailem yanimda ve baris icinde yasiyorum.
Sen bana beni biri rahatsiz eden birseyin olup omadigini sordunya, aslinda burada kötü bir sey yapmiyorsan kötü bir sey olmuyor sana.
5 – Iraktan sonra simdide Suriye dünyanin gündeminde, birazda Suriyede olanlardan, göcten bahsedelimmi?
Olur , elbette
6 – Iraktan kilometrelerce uzaktasin, tam olarak su an orada neler oldugundan haberdarmisin yoksa artik seni ilgilendirmiyor mu?
Benim ailem yani annem babam ablalarim abilerim hala orda, yani herhangi bir yeni haber duyuyorsam direk onlari arayip soruyorum, bir cok arkadasim hala orda. Tam olarak orda neler oldugu konusunda cok iyi bir fikirim var. En azindan benim ailemin arkdaslarimin yasadigi bölgede.Diger sehirlerden benim sehrime gelen insanlarin orlarda neler olduguna iliskin söylediklerine güvenmem lazim, baska bilgi alma kaynagim maalesef yok.Homs , Aleppo gibi. Suriyeye artik seni ilgilendirmiyor mu ikinci soruydu; tabiki suriye hala beni ilgilendiriyor, burada cok basarili olsamda birgün Suriyenin eskisi gibi yasanacak bir yer oldugunu duydugum an tüm esyalarimi toplayip geri gidecegim, Suriye benim en büyük askim.
7 – Milyonlarca Suriyeli Türkiyeye, 2 milyonu Almanya ve fransaya kacti bu yüzden Avrupada Suriyeliler hakkinda cok olumsuz düsünceler var. Malezyada durum nedir ?
Avrupalilarin suriye ilgili kötü bir düsünceleri var . Cünkü Suriyeden kacanlarin cogunun aslinda kacmalari gereksizdi, bazi bölgelerde savas cok siddetli iken bazi bölgelerinde hic rastlanmiyordu. demek istedigim tabiki bazi insalara yardim gerekiyordu ama bir kac tanesi Avrupaya kacmak icin bir yol bulunca savasta gecerli bir bahane oldu.ki bu savas olsun olmasin Avrupaya gitmek bircok insanin hayali neden Avrupanin bir hayal oldugunuda anlayabilmis degilim o yüzden o insanlara bir sey söylemek istemiyorum ama oraya gitmek ve devletten calismadan para almak istiyorlar .Avrupanin istenmesinin en büyük sebebi bu , bunu biliyorum. Fakat ortaya söyle bir sorun cikabilir: Avrupaya giden o insanlarin bir cogu Suriyenin kirsal kesiminden gidiyor,bu yüzden onlarin hayat tarzlari Avrupalilara biraz kaba gelebilir, buda Avrupalilarin suriyeli göcmenlere karsi antipati duymalarina sebep olur. Onlarin verdigi vergilerle Ilticacilari integrasyon süresi boyunca beslemek elbette hicbir Avrupalinin hosuna gitmeyecek arada catismalar olacaktir.
Malezler de dünyanin geri kalani gibi olanlari medya araciligi ile ögreniyorlar, ve yine dünyanin heryerinde oldugu gibi haberlere müdahale edilerek, gercek haberlerin halka sunulmasi engelleniyor. Onlarda duyduklarina inanmakla yetiniyor duyduklarinin ardinda yatan gercekleri ögrenme geregi duymuyorlar. Ben bu konuda onlari kücümseyemem, sadece burdaki degil dünyanin geri kalan kismindaki herkeste ayni . Girdigimiz sohbette, tartismalarda cogu zaman gercek resmi aciklamaya calisiyorum.ama gercek sorun suki , bazen insanlar gercekden ne oldugunu duymak istemiyorlar, cünkü onlarin bakis acinlara uymuyor. Yani genellik olarak dünyadaki gösterilen haberler cok kisiltli bir bir hikaye anlatiyor bizimle ilgili Benim tek umudum tüm dünyanin gösterilenin disindaki gerceklerden haberdar olmasi, ISID in ne odugunu, bu savasin kimlere ve ne amaca hizmet ettigini gercekten anlamalari. Cünkü gösterildigi gibi suriyeli suriyeliye karsi degil, bu bir ic savas degil. ISIDin benim sehirimin yüzü olarak gösterilmesi büyük sorun, ama ISID bir kisiden ibaret de degil , arkasindaki gücler belli. Ne demek istedigimi anliyorsun, umarim bir gün gercegi gösterebilecegiz.
8 – Peki buradaki Suriyelilere Malezerin bakis acisi nasil, onlarda Avrupalilar gibi mi bakiyor Suriyelilere demistik ?
Suriyeliler, Malezlerde müslüman onlar suriyelilerle enpati kuarabiliyorlar.Baslarda neden savasa gitmiyorsun diye soranlar vardi, ama bu benim savasim degil, benim gercekten bir düsmanim olsa tabiki ben gidip savasirim ama müslüman yada suriyeli yada hickimsenin elerimde kani olmasini istemiyorum.Anlayabiliyormusun beni. Tamda yapmak istedikleri seye hizmet etmeyecegim ben.
9 – Ama türkiyede müslüman neden ayni empati kurulamiyor?
Bakin Malezya basbakani bu ülkeyi adeta yeniden kurmus olan Mahathir bin Mohamad Suriyede okudu ve orayada gitti, (Google de yaptigim tüm aramalara ragmen Suriyede egitim yaptigina dair bir bilgiye ulasamadim, Suriyede bulunmus olabilir) 50ler 60lar gibi o okadar hos bulmus ki ben Malezyaninda Suriye gibi olmasini isterim demis ve suriyeden Malezyaya Güvercin gertirmis. Bu yüzden malezyada Suriye güvercinini cokca görmek mümkündür. Malezler Mahathir bin Mohamad e cok saygi duyuyor ve cok seviyorlar ve o suriye ilgili her zaman iyi seyler söylüyor, halki Suriyelilere karsi kiskirtacak hicbir aciklama yapmamasida aradaki bariscil yasami sagliyor . Sonucda suriyeliler burda Avrupada yada Türkiyede olanlar gibi devlettenyardim almiyorlar, ac bile olsan burda ev, para vermiyorlar, burda giris yada cikis ilgili belge aliyorsun.Her Suriyeli yasamini devam ettirebilmek icin cok calismak zorunda, sosyal yardim secenegi yok. Malez halkina yük olabilecek onlarin öfkesini kazanacak hicbirsey yok burda, o yüzden burada bizi sevmemezlik yapmiyorlar, bizi onayliyorlar. Avrupa ve Türkiyenin Suriyelilere karsi olan tavrinin bundan kaynaklandigini düsünüyorum.
10 – Ic savastan önce ne hayatin nasildi , tecrübelerin nasildi? Senin ailen orada yasiyor, ne tür degisiklikler oldugunu biliyormusun?
Ilk olarak ben buna ic savas demiyorum. Basta belki öyleydi ama sonra bir Mega savasa dönüstü yada daha cok kücük bir dünya savas halini aldi . Amerika, Russia, Cin, tabiki Türkler de var, bir yanda, Iraklilar, Kürtler, yani demek istedigim suriyede su 48 milletten savasci var bu yüzünden ic savas diyemiyorum. Suriyede hayat gayet iyidi o savasdan önce, en azindan evsiz birileri yoktu, sokaklarda yatan hic kimseyi göremezdin, aclik da yoktu ve yemek ucuzdu, suriyede kira biraz yüksek olmasina ragmen yasamak, yemek bulmak icin bir seyler yapmak yetiyordu. Yarim dollarla 4 kisi doyurabilirdin rahatlikla.
Mesela 10 ekmek alabilirsin 10 cente, büyük bir paket falafel , yada 10 cente, biraz sebze yani 25 cente bir kisi karnini doyurabilirdi. Fazla parasi olmayanlarda, et almaya imkanlari vardi, en azinda ayda 3-4 defa. Herkes disara gidebiliyordu ailesi ile , restauranta gidiyorlar, eglenmeye falan, ben ayda 300€ kazananlardan bahsediyorum cünkü suriyelilerin cogunun kendi evleri var, bizim belki cok mülkümüz yok ama yeni jenerasyon genelde kiraladiklari evleri satin aliyor yada ailelerinden kalan evlerde yasiyorlar. Yani hicte kötü bir hayati yoktu cogumuzun.Partylere gider,camping ve sport yapardik. Suriye cok güzeldi savas baslamadan önce. Benim ailem hala orada ve insanlar hala eglenmeye cikiyorlar aksamlari, belki catismanin 10km uzaginda, yani sen sehrin merkezinden 10 km uzaklasirsan catisma var,ama eski sehirin ,merkezine gidersen orada party var. Barlar full tipki restaurantlar gibi, cok ciddiyim! Su ana kadar degisen tek sey, daha fazla kontrol noktasi var, buda demek oluyorki sehirde hareket etmek biraz daha yavas, hersey cok daha pahlilasti cünkü Suriyenin para degeri düstü savas nedeniyle. Damaskus tamamen bosaldi sehirin 70% evini terketmis ve baska sehirlerden gelenlere kiraya vermisler, Homsdan da cok degisti. Suriyenin en büyük galeri restaurantlar orda cünkü her kez disari cikip birseyler yapiyor , birsey olacaksa olur , savas var ve zaten her an evimdede kalsam ölebilirim mantigiyla. Arkadslarim hala tirmanmaya camping yapmaya gidiyorlar, demek istedigim cogu hala eskisi gibi yasiyor ama sana anlatdigim gibi artik sokakda yatan ve gercekden cok fakir insanlar görebiliyorsun.
10 – uluslararasi yardim kuruluslari var avrupaya göc eden suriyelilere yardim eden, onun benzeri Asyadada varmi?
Ben bu kuruluslarin tam bir yardim sagladiklarini söyleyemem.Sana geldigin yerde yol gösterebilecek bir hizmet sunuyorlar, tercüma ve devletle olan iliskilerde ne yapilmasi gerektigi gibi sadece o kadar. Saglik sigortasi degil, para degil, is degil verdikleri hizmet.Acikcasi dünyanin diger ülkelerinde sunulan yardimlarin tam olarak bilmemekle beraber burda yardim sayilabilecek birsey yok.Hayatta kalabilmek icin burada cok calismak zorundasiniz Cünkü Kuala Lumpur cok pahali bir sehir. UN de bir randevu aliyorsan bile bir ihtiyacin icin en az 3-4 yil sürüyor cünkü bu tür isler 2-3 ayda halledilebilecek isler degil. Burda 10 dan fazla farkli ülkeden kacaklar, siginmacilar , göcmenler var, ki bu büyük bir sayi. Bu yüzden sunulan yardimin cok yetersiz oldugunu düsünüyorum. Bugüne kadar polis de bu olaylardan para alarak faydalandi kontrollerde ve bu herseyi biraz daha zorlastirdi.2 aydir Malezya Basbakani UN’lilere bize karsi dah kibar ve anlayisli olmalarina söyledi ve biraz olsun göymenler rahatladi , ama ondan önce her sey codag´ha zordu.
11 -Söylemek istedigin baska seyler varmi?
Benim icin politika tarih ve din hepsi birbirine bagli. Bizim tanrimiz Allah o kurani kerimi bize herseyi anlatmak icin indirdi. O zaman su anda da ne oldugunu anlatmasi lazim. Yani, su anda suriyede iranda Yemen de ve bütün dünyada olan seyler kurani kerimde uzun zaman önceden yazilmis ve bizim peygamberimizede bildirmis, bizi istemeyenleri görmemizi saglayan sirlar vardi ,dogru yollun bizim icin ne oldugunu gösteren. Maalesef bu sirlari yanlis yorumlamamiz hatalarimizin tam icine yürüttü bizi. Aslinda suriyede bu savas asla olmamasi lazimdi, cünkü sonucta dünyanin bütün ülkeleri bir halde bu savasla ona baglantili oluyorlar, ama suriyede fark su: Bizde fakirin anlami biraz farklidir. Bizde fakir birinin evi var, yemegi var ve dinini yasayabilir bir tür, istedigini yapabilir. Yani basimiza gelen seylere gerek yokdu aslinda. Bize olan seyler beklenenin daha üstünde gerceklesti, bizde geldigini hissetik aslinda. Herkes icin ayni seyi söylemiyorum ama cogunlugu icin böyle . Tarihden asla birsey ögrenmedik, tarihin tekerrürden ibaret oldugunu görmezden geldik, o revolutionlar ve savaslar ilgili baska ülkereden bilgi almaya unutduk. Bizim kutsal kitabimiz Kurani Kerimde bakarsan özgürlük savasi ilgili asla bir sey yazilmamisdir. O Devrimi yapmak isteyenlerin ilk kullandigi söz “Özgürlük“. Yani biz bu hayati istiyoruz, o bu hayati bozmamizin sebebi, sonsuzluk icin asla bu hayati bozmazdik, ben o kadar diyoru