Sabahları işe giderken üzerimize hırka almadan gidemez olduk bugünlerde. Cam kenarında otururken gözümüzün takıldığı tenha parklarda ‘‘Ben geldim, haberin var mı?’’ diyen bir sonbahar fısıldıyor bizlere. Ağaçlardan dökülen kurumuş sarı yapraklar temizlik işçilerine fazladan iş çıkarsa da hiçbiri şikayetçi değildir sorsanız; çünkü sonbahar sakinlik veriyor herkese. Kente hafif bir sükûnet çöküveriyor. Bu zamanlar işte en güzel anlardan biridir kitap okumak için.
Bu hafta sanat köşemde sizlere kalemi barış kokan, emek yüklü iki yazardan bahsetmek istiyorum. İşte o değerli yazarlar; Murat Bozkurt ve Bülent Karayel. Hiç adlı şiir kitabını birlikte hazırlayıp, hayat kokan şiirlerini okuyucusuna berrak bir su damlası kadar naif sunan iki değerli kalem. ‘‘Şairlerin hayatla hep başı beladadır.’’ derdi çok değerli bir dostum. Katılıyorum. Şairler, insan hayatına bir anlıkta olsa şiirleriyle anlam katan bize anın ne kadar kıymetli olduğunu aktaran güzel insanlardır. Kitaplığınızda şairlerin yerlerini dolduracak başka edebi tür yoktur; çünkü onların kendilerine has dünyaları ve üslupları vardır. Seslerini duyacağımız, duyuracağımız alanlarda şairler hep var olsunlar. Şiir sokakta, okulda her alanda…
Bir elmayı ikiye değil
Sana böldüm
Üçe de gözlerimi.
Elmanın çeyreğini
Dörde böldüm
Sana adadım
El güzel sözlerimi.
Üç kez öpüp karpuzu
Dörde böldüm kalbimi.
Hiçe, hiçlere böldüm
Aşkına yanan ömrümü
En bereketli susuşumu
Ve sana adadım
En onulmaz yaramı
Kendimi…
(Murat Bozkurt’un Sana Böldüm şiiri Hiç kitabından alıntıdır.)
Murat Bozkurt- Bülent Karayel Hiç Tilki Kitap
Sanata, Edebiyata, İnsana Dair Görüşmek Üzere…